2 Mayıs 2017 Salı

Mülteci Sorunu

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’yi kalkındıranlar Makedonya ve Bulgaristan’dan gelen teknisyenler ve becerikli tarımcılardır. Gelecekte Suriyelilerin de böyle bir rol oynayacağına inanıyorum
Canlarının kurtulduğu yerden şikayet edenler Almanya liderini şefkat meleği ilan
ettiler
Türkiye, Suriye krizi başladığından beri 2 milyona yakın Suriyeli sığınmacıyı kabul etti. Suriye’nin muhtelif etnik gruplarından mülteciler var ve çatışmada sadece Esad’ın değil, muhaliflerin zulmüne uğrayanlar da Türkiye’de. Canını kurtaran insanların ilk andaki bakım ve barınmasını, kendi aralarındaki ve çevreyle olan muhtelif çatışmalarında doğacak asayiş sorunlarını halletmek bu ülkeye ait. Kolay iş değil; bizimkinin üçte biri göçmenin yurdu olan Ürdün iflas halinde. Lübnan umursamaz bir ev sahibi (aslında ayıplanacak bir durum değil). Mısır ve Irak bile karışık ve şaşkın vaziyetlerine rağmen onlar için küçümsenmeyecek rakamları misafir ediyor.
Zengin petrolcü emirlikler ve Suudi Arabistan ise hiç sığınmacı kabul etmiyor. Bunların içinde Katar’ın 2022’deki Dünya Kupası için 100 milyar doların üzerinde para ayırdığı açık. Bir miktar altyapı masrafları dışında çılgınca ve görgüsüzce bir harcama var. Ama mülteciler için hiçbir şey düşünülmemiş ve zaten kabul edilmiyorlar. Gerekçe olarak saçma sapan açıklamalarda bulunuluyor.
Gelen kitleler içinde herkes dilenci değil
Daha birkaç zaman öncesine kadar yeterince mülteci kabul ettiğini söyleyen ve susan Batı Avrupa ülkeleri (başta İngiltere ve Almanya) için sayılar hep birkaç bin etrafındaydı (Almanya’nın son anda 100 bine çıktığı söyleniyor, İngiltere binin altındaydı, Fransa ise 4.500 kişiyle görevini yaptığını ilan ediyor; mülteci kabul etme vaadinde bulunan Kanadaİsviçre gibi ülkeler ise yine birkaç bin kişilik kotalardan söz ediyor, aralarında ciddiyet yine İsveç’e ait). Almanlar şimdi mültecilerin büyük teyzesi olma rolünde.
İnsanoğlu tuhaftır; canlarının kurtulduğu yerden şikayet edenler sembolik kabullerin yapıldığı Almanya’nın liderini şefkat meleği ilan ettiler. Bu anlaşılır ama insan kaçakçılarına beynelmilel bir izleme ve önleme için örgütlenildiği bile söylenemez. Suriye siyaseti üzerinde ise uzlaşma yok. Aynı mahfillerde yakında Türkiye’nin Esad’dan daha çok suçlandığını görebiliriz. Bu Türkiye’nin sığınmacıları kabul etmekten vazgeçmesine, tepki göstermesine neden olmamalı. Çünkü gelen kitlelerin içinde herkes dilenci ve mücrim değil; çalışan, yetenekleri olan ve bu ülkeye uyum sağlayacak gruplar da var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder